DAVOS TOPLANDI: GÜNDEM FAŞİZM

 


Haberlerde Davos varken, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) yönetici sınıf programının, aslında iş dünyası ve siyasi liderleri örgütlemek için bir araç olduğu konusunda hepimiz net olmalıyız. 

Davos, ideolojiyi yayar, ancak politika icat etmez veya zorlamaz.

Ebeveynleri arasında Rotschild'lar ve Naziler bulunan Klaus Schwab, kuşkusuz uğursuz bir karakterdir.

Ancak özenle işlenmiş Darth Vader veya Dr. Evil imajı, bir kötü adam karikatürüne protestoları yönlendirmek ve öfkeyi halka karşı savaşın gerçek mimarlarından uzaklaştırmak için bir paratonerdir.

Gates, Bloomberg, Bezos, Zuckerberg ve diğerleri ile yeni Çinli mega milyarder sınıfı, programlarını halka açık yüzüyle Davos'un arkasına saklıyor.

Schwab'ın “Büyük Sıfırlama”sı (Great Reset), uzun süredir devam eden bir yönetici sınıf faşizm programının, şu anki canlanışını örtbas ediyor. 

"Great Reset", politikacılar ve ana akım medya için kullanışlı bir slogandan başka bir şey değil.

Egemen sınıfın kapitalizmle işi, onlarca yıl önceden bitmişti aslında. 

Roma Kulübü'nün (*) kötü şöhretli 1972 tarihli "Büyümenin Sınırları" isimli raporuna bakın.


(Kitabın tanıtımından: Bu kitabın mesajı bugün hala geçerli: Dünyanın birbirine bağlı kaynakları – hepimizin içinde yaşadığı küresel doğa sistemi – muhtemelen mevcut ekonomik ve nüfus artış oranlarını 2100 yılından sonra destekleyemez, eğer o kadar uzunsa, o kadar uzun olsa bile. ileri teknoloji. 1970 yazında, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki (MIT) uluslararası bir araştırma ekibi, dünya çapında devam eden büyümenin etkileri üzerine bir çalışmaya başladı. Bu gezegen-nüfus artışı, tarımsal üretim, yenilenemeyen kaynakların tükenmesi, endüstriyel üretim ve kirlilik oluşumu üzerindeki büyümeyi belirleyen ve etkileşimlerinde nihayetinde sınırlayan beş temel faktörü incelediler. MIT ekibi, bu beş faktörle ilgili verileri küresel bir bilgisayar modeline yükledi ve ardından insanlığın geleceği için alternatif kalıpları belirlemek için modelin davranışını çeşitli varsayımlar altında test etti.)  

Rapor, büyük doğal kaynak kıtlıklarını, ekonomik büyümenin “denge” noktasına kadar yavaşladığını ve ayrıca azaltılmış tüketim ve sosyal hareketliliği hem öngörüyor hem de kucaklıyordu. 

Acımasız ve katı bir nüfus kontrolü talep ediliyordu.

Rapor, “Kirlilik ve kalabalıktan dolayı dünya sisteminin çöküş tehdidinden kurtulmak” için “insan özgürlüklerinin kısıtlanmasını” emrediyor.

Diğer şeylerin yanı sıra, "en kirlilik içermeyen güç kaynağı olan olay güneş enerjisinin kullanılması" ve "doğum oranının azalan ölüm oranı ile eşitlenmesini kolaylaştıracak doğum kontrol yöntemleri" öneriyor.

"Büyük Sıfırlama"nın tamamı aşağı yukarı bu 1972 raporunda özetleniyor. 

Batılı hegemonya o zaman da merkezileşmiş küresel faşizme geçiş yapmaya hevesliydi. 

Ancak şartlar henüz olgunlaşmamıştı.

Egemenlerin ilk önce Komünist dünyanın çöküşünü sağlamaları ve BM'yi ulusal egemenliği baltalayan bir dizi ABD güdümlü emperyalist savaş için bir kullanışlı bir araca dönüştürmeleri gerekiyordu.

Demokrasiyi aşan ve anlamlı bir halk rızası olmadan hükümetlerin politikalarını yönlendirebilecek, birbirine bağlı çok güçlü bir STK ağı ve “kamu-özel ortaklıkları” yaratmaları gerekiyordu. (Bill Gates imparatorluğu ve onun "aşılarla nüfusu yüzde 10-15 azaltırız" projesi.)


Belki de her şeyden önce, evrensel gözaltı ve sosyal medya gibi yeni, güçlendirilmiş propaganda biçimlerini etkilemek için dijitalleşmeye ihtiyaçları vardı. 

Gazeteciliğin baltalanması ve esir alınması da bu paketin bir parçasıydı.


Artık propagandanın gerçek habercilik tarafından engellenebileceğinden endişe etmeyen egemen sınıf, nüfusu azaltmak ve küresel faşizm için bir bahane olarak iklim değişikliği histerisini başlattı.

Tabii ki, 1973'te önce Doların altın karşılığından petrole çevrilmesi, 1980'de de resmen hayata geçirilen aklın ötesinde bir sorumsuzluk ve adaletsizlik rejimi olan Neoliberalizm'in eşliğinde. 

Ancak halk, Greta'nın (Greta Thunberg, Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore tarafından başlatılan iklim felaketi propagandasının İsveçli çocuk yüzü) sansürcü sızlanmasından çabucak bıktı ve 30 ya da 50 yıl sonraki felaket tahminleri konusunda yeterince paniğe kapılmadı. 

Dolayısıyla piyasaya (gerçek ölüm oranı yüzde 0.25 olan -gripten ölüm oranı yüzde 0.1 - ve esasen bağışıklık sistemi çökük yaşlılarla, kronik hastaları etkileyen) COVID tezgahı sürüldü.

O da bitince bu kez savaş kışkırtıcılığıyla, küresel gündemlerine karşı çıkan Rusya veya Çin sistemden dışlandı.  

Burada da yine batılı hegemonların savaş örgütü NATO devreye giriyor. 

ABD merkezli NATO'nun işlevi, "kurallara dayalı düzene" uymayan serfleri ve vassalları cezalandırıp yola getirmek. 

Şimdilik gözler NATO'ya çevrildi. 

Ama yine de İsviçre'de önceki gün başlayan Davos Ekonomik Forumu'nu dikkatle izlemekte fayda var. 

Programın yazarı WEF olmasa da, bu tür toplantılar faşist yönetici sınıfın en son taktiklerini ve acil niyetlerini tespit etmek için her zaman faydalıdır.

Forumun açılışında konuşan Klaus Schwab, küresel ekonominin geleceğinden büyük endişe duyduklarını dile getirdi ve dünya genelindeki yüksek enflasyona dikkati çekti.

Ekonomideki gidişatın sonucu yüz milyonlarca insanın fakirleşebileceği uyarısını yapan Schwab, "Muhtemelen on milyonlarca insan da açlıktan ölecek. Bu konular hakkında hepimiz gerçekten endişe duymalıyız." dedi.

"Endişeli" Schwab, Davos Zirvesi'nin başarılı geçeceğinden emin olduğunu söyledi.

Şaka gibi değil mi? 

Dünya batıyor, zirve başarılı. 

Bu bile aslında yeterince açıklayıcı. 

Ha bu arada Ruslar ilk kez zirveye davet edilmeyerek sistemden dışlandıkları konusunda emin oldular.

Davos'taki Rus evinin adı da Rusya'nın savaş suçları evi olarak değiştirildi.   

Ukrayna'nın Davos Kuklası "Cumhurbaşkanı" Zelenksky ise zirveye online katıldı ve ağlayarak daha çok silah istedi. 

  


(*) Roma Kulübü, kendilerini İnsanlığın geleceği için ortak bilgi paylaşımı yapan dünya vatandaşları grubu olarak tanımlayan bir düşünce kuruluşu. 1603 yılında kurulan Accademia dei Lincei'nin farklı bir yüzü olan Roma Kulübü, 1968 yılında Rockefeller Ailesinin İtalya'daki evinde, İtalyan sanayici Aurelio Peccei ve İskoç bilim insanı Alexander King tarafından kurulmuştur. Akademi dünyası, sivil toplum, diplomasi ve sanayi alanlarındaki bazı isimler Kulübün çalışmalarına iştirak etmektedir. Hasan ÖzbekhanErich Jantsch ve Alexander Christakis diğer kurucu üyelerdir.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BUNUN ADI: NATO - AVRASYA SAVAŞI - Hüseyin Vodinalı

"MAYIS'TA YEDİ GÜN" NEDEN GÖSTERİME GİREMEDİ?

GATES VE SOROS'UN 2009'DA KATILDIĞI GİZLİ TOPLANTI - Hüseyin Vodinalı